Hz. Zehra’nın (a.s) faziletleri saymakla bitmez
İslam Peygamber’inin sevgili kızı Hz Zehra’nın övülen isimlerinden herbiri onun sayısız faziletlerinin bir kısmına işaret eder.
Hz. Fatıma Zehra’nın (a.s) doğum yıldönümü Kur’an-ı Kerim’in Kevser’i, büyük hanımın özel konumunu incelemek için iyi bir fırsattır. Buda din alimlerinin ve ahlaki şahsiyetlerin sözleri ve öğretileri yoluyla daha iyi başarılabilir.
Uluslararası Kur'an Haber Ajansı (IQNA), Ayetullah-ul Uzma Seyyid Musa Şubeyri Zencani’den bu konuyla ilgili özel bir mesaj göndermesini istedi. Bu alim bu mübarek günleri kutlayarak Hz Zehra’nın şahsiyeti hakkında IQNA’ya bir yazı gönderdi.
Ayetullah-ul Uzma Seyyid Musa Şubeyri Zencani'nin yazdığı metin şöyledir.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: Hakikaten Allah (azze ve celle) kızım Fatıma’yı ve onun evlatlarını ve onları sevenleri ateşten kesmiş, ayırmıştır. Bunun için Fatıma (kesilmiş, ayrılmış) diye isimlendirilmiştir. (1)
İki cihanın Hanımı Hazreti Fatıma Zehra’nın doğum gününü kutlayan Cemadiye'l Ahir ayının 20’nci gününü İmam Mehdi’ye tebrik ediyor. Allah bu kutlu gelişi hızlandırsın.
Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) kızı Hz Sıddıka Tahire’nin (sa) faziletlerinden bahsetmek oldukça zordur.
Peygamber Efendimiz’in vefatından sonra 75 gün boyunca Cebrail ona tesellide bulunmuş kendisine son elçinin faziletlerini anlatan “mayekun”u haber veren bir şahsiyetten nasıl bahsedilebilir? Peygamber Efendimiz’den sonra insanların en hayırlısı Mümünlerin Emiri Hz Ali bu sözleri “Fatıma’nın Mushafı” olarak bilinen bir kitapta yazmıştır. İslam düşmanlarının kin dolu açıklamalarının aksine Ku’an’dan hiçbir şey içermeyen bir kitaptır. Güvenilir ravilerden yirmiden fazla rivayette bu kitap ve özellikleri ele alınmıştır. (2)
İnsanlar bu büyük hanımefendinin pek çok faziletini dile getirmiştir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle rivayetetmiştir: Yeryüzüne inmemiş bir melek, bana selam vermek ve cennet kadınlarının hanımı Fatıma ile Hasan ve Hüseyin’in cennet gençlerinin efendileri olduğunu müjdelemek için Rabbimden izin istedi. (3)
Hakim Nişaburi onun hakkında, Hz Zehra Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) yanına gittiğinde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kalkıp onu selamladığını ve elini öptüğünü bu davranışının annesi Hatice’ye ve ona olan saygısından olduğunu sahih bir rivayette nakleder.
Daha sonra doğruluğunu teyit ettiği bir senetle Hz Ayşe’den şöyle nakleder:
Hz Fatıma (as) kadar Peygamber Efendimiz (sav) gibi konuşan birini görmedim. Hz Fatıma Peygamber Eendimiz’in yanına geldiğinde Allah’ın Resulü ona selam verir, ayağa kalkar, yanına gider, elini tutar, öper ve kendi yerine otururdu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz Fatıma'nın yanına gittiğinde onu selamlar, ayağa kalkar, elini tutar ve öperdi. Peygamber Efendimiz ölüm döşeğindeyken Hz Fatıma odaya girdi, İslam peygamber’i ona selam verdi ve öptü. Kulağına gizlice birşeyler fısıldadı. O da ağladı. Daha sonra gene sesizce kulağına birşeyler söyledi. Bu sefer gülümsedi. Kendi kendime bu mübarek kadının nekadar faziletli olduğunu söyledim. Şimdi görüyorum ki o ağlarken gülüyor. Ona bu konu hakkında sordum. Cevap olarak Peygamber Efendimiz’in (sav) sırrını açıklamayacağını belirtti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) vefat ettikten sonra ona tekrar bu konuyu sordum. Cevap olarak şöyle söyledi: “Peygamber bana öleceğini söyledi, ben de ağladım. Sonra bana sesizce ailede ona katılacak ilk kişinin ben olacağımı söyledi bende gülümsedim.” (4)
Allah’ın sevgili kullarından olan Hz. Fatıma Zehra’nın kıymetli isimlerinin, her biri onun sayısız faziletlerinden bir bölümüne işaret eder ve bunların anlatılmasında ve yorumlanmasında çok şey söylenmelidir.
Bu mübarek vesile ile yukarda zikredilen hadisi tekrarlayarak mübarek hanımefendinin takipçilerine şefaat diliyorum.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: Hakikaten Allah (azze ve celle) kızım Fatıma’yı ve onun evlatlarını ve onları sevenleri ateşten kesmiş, ayırmıştır. Bunun için Fatıma (kesilmiş, ayrılmış) diye isimlendirilmiştir.
Ayetullah-ul Uzma Seyyid Musa Şubeyri Zencani
Cemadiy’el Ahir 1445
1- Bu rivayetler, bu ve buna benzer tabirlerle birlikte, Şiilerin ve diğer birçok kitapta anlatılmıştır; bunlar arasında Firdevs bi-Ma’sur el-Hıtab (Cilt 1, Sayfa 346); Menakib ibn el-Magazeli (Sayfa 118); Fazaeil Fatima al-Zahra, Hakim Nişaburi (Sayfa 87 ve ayrıca 111); Kanz al-Ummal, T Al-Risale (Cilt 12, Sayfa 109, Hatib ve Feylami'nin iki farklı râvîden rivayet ettiği şekliyle); Uyun Ahbar Al-Rıza (Cilt 2, Sayfa 46); Maani el-Ahbar (s. 46); Amali Şeyh Tusi, Meclis 11 (Hadis 44); Sahifa İmam Rıza (as) (Sayfa 45); Nevâdir el-Mu’cizat (Sayfa 92)
2- Bkz. El-Kâfi, Cilt 1, Sayfa 238-241; Basair al-Derecat, Sayfa 150, 161, 170 ve 186; Man La Yahzuruhu el-Fakih, Cilt 4, Sayfa 419 ve El-Mu’cizat, Cilt 2, Sayfa 186.
3- Müsned Ahmed, Cilt 51, Sayfa 55; Musnaf ibn abi Şeybe, Cilt 6, Sayfa 288; Sünen et-Tirmizi, Cilt 13, Sayfa 401; El-Müstedrek ala es-Sahihin, Cilt 3, Sayfa 164, Hz. Zehra (sa) ile ilgili bir bölüm, Mu’cem Kebir Tabrani, Cilt 22, Sayfa 402'de başka bir rivayetle anlatılmaktadır. Hakim Nişaburi şöyle diyor: “El- Akhbar Sabita Sahihun anni Nebi (S) an Fantima sayyidatu Nisa Ehl el-Cennah…” (Fezail Fatima al-Zahra, Sayfa 35)
4- Fezail Fatıma ez-Zahra, Sayfa 36. (Ve altında diyor ki: “Haza Hadis Sahih el-İsnad ala Şert el-Şeyhin, Fan Revatihi Kullehum Tekat.”
4191295
En çok konuşulan başlıklar 