IQNA

Namaza giriş / 9

Namaz ve niyet

12:39 - March 18, 2023
Haber kodu: 3479663
Namaz, tüm ibadet edenler için ortak olan bir dizi söz ve amellerdir. Namazın değeri, dinî öğretilerde ‘niyet’ tabiriyle ifade edilenlere göre belirlenir.

Niyet namazın şartlarından biridir.  Niyet, kalbe ait bir iş olup kişinin bir şeye karar vermesi, hangiişi ne maksatla yaptığını bilmesi demektir. Namazda muteber olan kalpteki niyettir. Dil ile söylenmesi müstehab olmakla birlikte söylenmediğinde de namaz geçerli olur.

Niyet, dikkat ve karar demektir. Namazda niyet kavramı, namaz kılan kişinin  Allah’a yakınlaşmak amacıyla Allah’ın emrettiklerini yapmaya niyet etmesi ve Allah’ın emrettiklerinden başka hiçbir amacının olmamasıdır.

Müslümanın her amelinde, bilhassa ibâdetlerinde niyeti halis olmalıdır. Yani gösteriş veya başka bir amaçla değil, Allah rızası için ve Allah’a yakınlaşma niyetiyle her şeyi yapmalıdır.

Namaz sırasında bu ibadeti yerine getiren kişi her zaman uyanık ve dikkatli olmalıdır. Niyetsiz, maddi ve fitne fesad ile yapılan ameller değersizdir.

Niyet amelin Allah tarafından kabul edilmesini sağlar. Allah sadece halis niyetle yapılan amelleri kabul eder. Eğer niyet saf ve halis ise en küçük amel bile büyür ve kıymet kazanır. Fakat halis niyetle yapılmayan amel ne kadar büyük olursa olsun faydasız ve değersizdir.

O hâlde, namaz başta olmak üzere ibâdetlerde niyetimiz sadece Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yaklaşmak olmalıdır.

Elbette amelde ve niyette ihlâs zordur ve şeytan her türlü hile ve fitne ile kalbimize kirli niyetler sokmak için çaba sarfeder. Bu yüzden şeytanla mücadelede ve nefsimizle şavaşta her şeyi Allah rızası için yapmalıyız.

Hz Ali (as) şöyle söylüyor: “İşinizi ve ilminizi, düşmanlığı, alıp almamayı, konuşmayı ve susmayı Allah için halis kılın.”

Bir insan yaptığı her işte Allah rızasını kazanmayı isterse ibadet olmayan işler bile niyetin saflığı ve ihlâsından dolayı ibadete dönüşür.

Niyet, yani bütün namazların her zaman ve her yerde Allah için olmasıdır, aksi takdirde batıldır.

Bir kimse belli bir yerde veya zamanda veya belli bir durumda Allah’tan başkası için namaz kılsa bu amel batıldır. Örneğin Allah’tan başkası için camiye gitmesi, riya ve gösteriş için cemaatle namaz kılması veya insanlar için rükû ve secdelerini uzatması, bunların hepsi ‘niyette ihlâs’ ile bağdaşmaz.

Allah için çalışan yorulmaz, ümitsiz olmaz, başkalarının ilgisizliğinden rahatsız olmaz. İnsanlar onu görmezden gelirse üzülmez ve onların teşvikleri onun üzerinde hiçbir etki yaratmaz.  İhlas, insanda öyle bir güç yaratır ki, onu her yerde ve her zaman iyilik yapmaya teşvik eder.   

Hz Ali (as) ihlâs  olmadan yapılan bütün amellerin batıl olacağını söylemiştir.

Görünüş olarak birbirine benzeyen iki işte niyet ve doğru motivasyon olursa değerlidir. Örneğin bir cerrahta bıçak kullanır birini bıçaklayan kişide aynı aleti kullanır. Biri hapse gider diğeri maddi kazanç ve teşekkür alır. Çünkü birini bıçaklayan kişi düşmanlıktan bu işi yapar cerrah ise insanlara yardımcı olmak ve yaşatmak için çaba sarfeder.

Niyet bütün ibadetlerin temelini oluşturur. Hz Ali (as) niyetin her işin temeli olduğu zikreder.

Yan yana namaz kılan iki kişinin zahirde yaptıkları ibadet aynı olsa bile niyeti daha iyi ve Allah yolunda olanın namazı daha kıymetli ve makbuldür.

Muhsin Kıraati’nin ‘Namaza Giriş’ kitabından alıntıdır.

captcha