IQNA

Namaza giriş /12

Allah Teala’nın en çok sevdiği ibadet: Namaz

14:57 - April 21, 2023
Haber kodu: 3480017
İnsanın, Rabb’iyle münasebetinde asıl olan mânâdır, özdür, ruhtur. Fakat onları taşıyan da lâfızlardır, şekillerdir, kalıplardır. Ayrıca namazın ruhu kalbin huzuru olarak da adlandırılmıştır.

Namazın aslı ruhu huşu halinin ve kalbin tüm namazlarda hazır bulunmasıdır. Çünkü namazda maksat kalbi Allah-ü Tealâ ile bulundurmaktır. Kalbin huzuru, insanın Allah’ı kalbinden ayırmaması ve kimin huzurunda olduğunu, niçin namaz kıldığını kime hamd, sena ve niyazda bulunduğunu bilmesi demektir. Tüm söz ve hareketlerinde bunların ne anlama geldiğinin ve ne istediğinin tam olarak farkında olmasıdır.

Namazda insanın zihni başka konularla meşgulse, her ses, her görüntü, her hareket dikkatini dağıtıyorsa, o kişide kalp huzuru yok demektir.

Namazda kalp huzuru kazanmanın yollarından biri de okunan duaların anlamlarını ve tercümesinin bilinmesidir.

Diğer bir yol ise namazda dikkati dağıtan durumların olmaması için konuşmalardan, seslerden, fotoğraflar, tablolar…vb şeylerden uzak bir yer seçilmesidir.

Müstehab amelleri namazdan önce ve namaz sırasında da yapmak, kalbimizin daha fazla teveccüh etmesine ve Allah’ı daha çok hatırlamamıza yardımcı olur.  

Tanınmış biriyle tanışmaya gittiğinizde en iyi kıyafetlerinizi giyersiniz ve onun önünde edepli bir şekilde oturur veya durursunuz. Kaba sayılabilecek herhangi bir şey yapmaktan kaçınırsınız. Onu çok dikkatli dinlersizmi. Ve o kişi görüşme  süresince zihninizdedir.

Allah en yüce varlıktır ve bütün varlıkların varlığı O’na bağlıdır. Biz Allah’ın nimetlerine mazhar olmuş ve O’na şükretmek için namaz kılan kullarıyız.

Namaz Allah’ı anmaktır, kalbimiz Allah’ın büyüklüğünün ve kendi ihtiyaçlarımızın ne kadar farkındaysa, namazlarımız da o kadar verimli olur.

Unutulmamalıdır ki rükû Yüce Allah’ın azametine boyun eğmektir.

Secdemiz, Allah’a karşı alçakgönüllü ve boyun eğen tüm varlıklarla uyum içindedir.

Tesbihimiz, Allah’ı tesbih eden ve secde eden dünyanın bütün zerreleriyle uyum içinde olmaktır.

Sadece biz değil, tüm dünya kendi dilinde Allah’ı tesbih etmekte ve her birinin varlığı O’nun hikmetine ve kudretinin eşsizliğine birer işarettir.

Muhsin Kıraati’nin ‘Namaza Giriş’ kitabından alıntıdır.

captcha