IQNA

İnanç İlkeleri, Nübüvvet / 7

Ahlâki vicdan peygamberlerin yerini tutamaz

13:47 - December 26, 2022
Haber kodu: 3478718
Ahlâki vicdan insana sınır koyan unsurlardan biri olup içeriden ona rehperlik ederek yanlış işler yapmasının önünü almaya çalışır. Ancak böyle bir vicdanın peygamberlerin yerine geçemeyeceğini gösteren sebepler vardır.

Bazı insanlar vicdanın insanlığa yol göstermek için yeterli olduğunu ve peygamberlere olan ihtiyacı ortadan kaldırabileceğini düşünebilirler. Ahlâki vicdan ilk olarak kendimize daha sonra toplumsal özelliklere bağlıdır. Çevre ve alışkanlıklardan etkilenir değiştirilebilir ve asla gerçekleri yansıtmaz. Her aklı başında vicdanın ilk kez reddettiği acı sigara, çevre ve alışkanlık nedeniyle yavaş yavaş insanın keyifle tüketeceği bir aşamaya gelir.

Herhangi bir hayvanı ilk kez öldürmekten korkan bir insanın bunu tekrarladıktan sonra duygu ve vicdanının değiştiğine tanık oluyoruz.

Vicdan önemli ve faydalı bir duygu olmasına ragman sadece buna güvenilemez. Kumeyl duasının bir kısmı şöyledir: Allahım! İsmet perdemi yırtan günahlarımı affet.

İnsan ilk kez bir günah işlediğinde üzülür ve vicdanı rahatsız olur ama günahı tekrar etmesi sonucunda normalleşir hatta bazen günah işlemediği için üzülür.

Hz Ali (a.s) Peygamberler’in insan fıtratını canlandırmak ve gaflet perdelerinden kurtarmak için geldiğini söyler.  Ama bizim burada tartıştığımız konu sadece vicdanın rehberliği ile yetinmenin mümkün olup olmadığıdır. Elbette cevap olumsuzdur.

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Nübüvvet) kitabından alıntıdır.

 

 

 

captcha